|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
havai fişek patlatıldıktan sonra yağmur, yıldız gibi görüntüler oluşturan malzeme |
garniture n.
|
|
2 |
General |
yağmur gibi düşen şey |
shower n.
|
|
3 |
General |
yağmur gibi yağdırmak |
rain v.
|
|
4 |
General |
yağmur gibi boşanmak |
rain v.
|
|
5 |
General |
yağmur gibi yağmak |
rain down v.
|
|
6 |
General |
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi etkenlere maruz kalarak çürümek |
dewret v.
|
|
7 |
General |
yağmur yağacak gibi |
watery adj.
|
|
8 |
General |
yağmur gibi düşen |
showery adj.
|
|
Phrasals |
|
9 |
Phrasals |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain out v.
|
|
10 |
Phrasals |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain off v.
|
|
Idioms |
|
11 |
Idioms |
sular seller gibi yağan yağmur |
a (real) frog-choker n.
|
|
12 |
Idioms |
gök delinmiş gibi yağan yağmur |
a (real) frog-choker n.
|
|
13 |
Idioms |
sular seller gibi yağan yağmur |
a (real) toad-choker n.
|
|
14 |
Idioms |
gök delinmiş gibi yağan yağmur |
a (real) toad-choker n.
|
|
Speaking |
|
15 |
Speaking |
yağmur yağacak gibi |
it looks like rain expr.
|
|
16 |
Speaking |
yağmur yağacak gibi |
it looks like it's going to rain expr.
|
|
Agriculture |
|
17 |
Agriculture |
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi nedenlerle çürümek |
dewrot v.
|
|
Geology |
|
18 |
Geology |
yağmur, rüzgar veya don gibi toprak üstü faktörler tarafından değişime uğramamış (kayaç) |
fresh adj.
|
|
Sport |
|
19 |
Sport |
yağmur nedeniyle ertelenen veya iptal edilen etkinlik (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rainout n.
|
|
|
British Slang |
|
20 |
British Slang |
(yağmur) deli gibi yağmak |
pee it down v.
|
|
21 |
British Slang |
(bulutlardan) hava karardı yağmur yağacak gibi |
it's a bit black over bill's mother's (north west england use) expr.
|
|